TAKINTILARIM :)

Bu yazıyı okuyan kişiler hasta ruhlu, deli veya psikolojik sorunlu olduğumu düşünebilirler.. ki belki de öyledir.. zaten kendi teşhislerime göre obsesif bir kişiyim.. Böyle bir yazıyı neden yazma ihtiyacı duyduğuma gelince belki benimle aynı şeyleri yaşayanlar vardır. Sanmıyorum ama eğer varsa bilmek istiyorum :) Topluma bir hizmetim olsun okuyanlar “ yahu ne manyaklar varmış, halimize şükredelim” desinler diye düşündüm :)))
1- hangisini 1. sıraya koyuyum diye çok düşündüm ve fakat (böyle demek çok hoşuma gidiyor) (nasılsa tamamen eğlence amaçlı yazılmış, hiçbir edebi iddiası olmayan bir yazı..) hangisini ilk sıraya yerleştireceğime karar veremedim. Bu yüzden numaralarıyla kendileri arasında derece bakımından hiç bir bağ olmadığını belirtmek isterim.. Tekrar birinciyi iftiharla sunarım :))

1- asla aynı bardaktan iki kere su içmem. İlkini kendim dahi içmiş olsam mecbur kalırsam eğer ağzımı değdirmemeye çalışarak ve gözümü kapayarak içerim..
2- ıslak terliğe ayağımı sokamam.
3- Islak kapı koluna dokunamam.
4- Islak zemine basamam.
5- Kullanacağım havluyu ilk ben kullanmalıyım. Mümkünse havluları bir kere kullanmalıyım. (keşke kullanılıp atılan havlular olsa)
6- Araba , otobüs, vapur, koltuk, sofra gibi yan yana oturulan yerlerde yanıma oturan kişi ile (bu annem, babam, kardeşim veya çok sevdiğim bir yakınım da olabilir) aramda en az 10 cm mesafe olmalıdır bi tarafıma dokunulmasından nefret ederim. Ben kral gibi ayrı tutulmalıyım :)))
7- Yine bu gibi ulaşım araçlarında ayağımın elimin altında herhangi bir eşya olmasından da nefret ederim.. hiçbir şeye ve hiçbir kimseye dokunmadan seyahat etmek isterim..
8- Islak meyveye dokunamam. Yıkanan meyvelerin çok hijyenik bir şekilde tekrar kurulanması gerekir eğer kurulanmayacaksa hiç yıkanmadan yerim :)))ıslak olmasında ne olursa olsun :)))görüldüğü gibi burada takıntı temizlik değil ıslaklık :)))
9- Islak bıçağa da dokunamam.. ıslak bıçakla bir şey kesemem ben elime aldıktan sonra ıslanabilir o ayrı :)))
10- Islak kaşık ve çatala da dokunamam :)))sanırım artık anladınız ıslak olmasın da :)))
11- Köpüklü bulaşık leğeninin içine elimi sokamam.. çünkü içinde ne olduğunu göremem.. görsem de sokamam :)))eğer mecburen bir şey yıkayacaksam çeşmenin altında tek tek yıkarım..
12- Tüm kirli çatal ve kaşıkları bulaşık leğeninin içine atıp sonradan onun içinden yıkayarak çıkaran kadınlara hayret ederim.. çünkü bana hep içinden bir şey çıkacak gibi gelir :)))
13- Görmediğim suya giremem. Örneğin deniz.. zaten yüzme bilmem ama bilsem de giremem :)))diyelim ki deniz çok berrak ve içi görünüyor yine giremem çünkü ilerisi görünmüyor..hadi diyelim ilerisi de göründü bu sefer kumlardan bir şey çıkar diye korkarım..ki zaten bu sebeplerden dolayı yüzme öğrenemedim.. suyun kendisinden de çok korkarım.
14- Bisiklete binmek, ip atlamak, top oynamak bunların hepsi çocukken “ya düşersem de bi yerim yara olursa” korkusuyla hiç yapmadığım şeylerdir..çocukluğum ip atlayan top oynayan bisiklete binen çocukları kenardan izlemekle geçmiştir..
15- Tabi ki bunlardan korkan birinin araba sürmesi beklenemez :)))bunu anlatmıyorum bile
16- Düzgün durmayan her şeye, koltuk, halı, perde, masa, mutfak tezgahı gibi ev bölüm ve eşyalarına tahammül edemem.
17- Tabakları şekillerine göre yerleştiririm eğer kategori dışı (örneğin yuvarlak , kare gibi üçgen takımların yanına yakışmayacaksa değişik bir formu varsa çiçek şekli gibi) onları evden atmak isterim
18- Buzdolabının üst rafı sadece yuvarlak ve sarı kapaklı saklama kapları içindir.. başka bir şey koymam.
19-Yeri değişen şeyleri hemen fark eder ve yıldırım hızıyla eski yerine koyarım bu herhangi salak ve önemsiz bir şey olabilir. Çoğu kimseler için belli bir yeri olması gerekmeyen şeylerde olabilir.. hatta o yer orası için uygun olmayadabilir ama ben oraya koyduysam yüzyıllarca orada kalmasını isterim.
20- Kendi evim dahi olmasa yamulmuş paspas halı ve tabloları düzeltme ihtiyacı hissederim.
21-Geceleri uyanıp mutfak raflarını kontrol edebilirim.. tabaklar aynı hizadamı diye :)))
22- Giysileri bir kalıba göre aynı hiza ve boyda katlarım ve onları bozmaktansa bazı şeyleri giymemeyi tercih ederim :)))
23- Hiçbir kategoriye girmeyen giysilerden nefret ederim.. örneğin asılamayacak katlanması gereken ama fırfırlı kollu olduğu için düzgün katlanmayan bir bluzü çok sevdiğim halde atmak isteyebilir son anda kendime engel olurum:)))
24- Çorapları üzerinden tren geçmiş kadar ince katlar onlara bir hiçmiş gibi muamele edenlere sinir olurum :)))
25- En son söylediğim yada söylemeyi düşündüğüm cümleyi yeni bir şey söylenene kadar defalarca tekrarlayabilirim. Örneğin otobüste yanımda oturan kadın biraz genişce oturduysa içimden “kadında iyice yayıldı yani” “kadında iyice yayıldı yani” “kadında iyice yayıldı yani” “kadında iyice yayıldı yani” “kadında iyice yayıldı yani” “kadında iyice yayıldı yani” “kadında iyice yayıldı yani” “kadında iyice yayıldı yani” “kadında iyice yayıldı yani” “kadında iyice yayıldı yani” “kadında iyice yayıldı yani” “kadında iyice yayıldı yani” şeklinde milyonlarca defa söyleyebilirim :)))

Bir çırpıda aklıma gelenler bunlar:)))örnekleri çoğaltabilir, bunları okuduktan sonra benimle arkadaşlığını gözden geçirmek isteyenlere saygı duyarım :)))